KAYI BOYU :
Bizans kaynaklarında Paflagonya adıverilen Kuzeybatı Anadolu’nun
Türkler tarafından fethi XI. Yüzyıl
sonlarında gerçekleşmiştir.1071
Malazgirt Zaferi’nden sonra,
Alparslan’ın komutanları Anadolu’ya
akınlar
düzenlerlerken, orta Asya’dan ardı
arkasına gelen Türk boylarının
zamanın politikasına uygun olarak
uç’lara yerleştirilmesiyle Bizans,
sürekli olarak batı yönünde
sıkıştırılmıştır. İşte bu fetihlerin
devamı olarak Alparslan’ın
komutanlarından Danişment Gazi’nin silâh
arkadaşı Karatekin, 1082 yılında Çankırı
ve havalisini de Türk topraklarına
katmıştır. Karatekin 1106’ya kadar
Danişmentlilere bağlı Çankırı emiri
olarak kalmıştır. Bu tarihten sonra bölge
II. Kılıç Arslan tarafından Selçuklu
Devleti’ne katılmış ise de I. Haçlı
Seferi neticesi, Bizans’ın bu bölgede hükümranlığını tekrar kurması, buranın uzun yıllar süren Türk-Bizans mücadelelerine sahne olmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla bölgede Türk hâkimiyetinin kesin olarak tesisi ancak bir asırdan fazla bir zaman içinde mümkün olmuştur.
1213 yılında Selçuklulara bağlı Hüsamettin Çoban, Çankırı ve havalisini
kesin olarak ele geçirmiştir. Çünkü bu tarihten sonra Bizans kaynakları bu
bölgeden bahsetmemişlerdir. Prof.Dr.Yaşar Yücel(1980: 35) bu bölgenin Çobanoğulları ailesi ve bölgenin etnik menşei hakkında şöyle demektedir: “Bu devreler için en mevsuk kaynağımız olan İbn Bîbî’deki kayıtlardan anlaşıldığı üzere, Paflagonya bölgesinin fatihleri, başarılarına mükâfaten Selçuklu sultanı tarafından ıkta olarak verilen Kastamonu ve yöresinin sahipleri, Bizanslılara karşı daimî mücadelede bulunan Türkmenlerin idarecileri olan Çoban ailesidir. Ailenin tesis ettiği Çobanoğullları beyliği bu bölgede Türk-Selçuk siyasî ve idarî an’anelerini devam ettiren bir teşekküldür. Fakat beyliğin kuruluş safhası hakkında tarihî kaynaklar açık bilgi vermemektedir. Ancak, İbn Bîbî’nin ‘Hüsameddin Çoban Bey’in evlâtları ve torunları zamanımıza kadar bu bölgede hükmederlerdi. Bunlar babalarını öyle buldular ve onun izinde yürüdüler.’ Kaydı, beyliğin statüsünü tayin bayımından son derece ehemmiyeti haizdir. Bununla beraber Çobanoğulları beyliğinin varlığını XII. Asrın sonlarına kadar geri götürebiliriz. Yazıcızade Ali, Selçuknamesi’nde bu ailenin Oğuzların Kayı soyundan geldiğini söylemektedir. Bu gün için Yazıcızade’nin bu iddiasının doğruluğunu teyid edecek elde hiçbir kat’î delil mevcut değilse de Kastamonu-Ankara bölgesinde bulunan büyük bir Kayı zümresinin varlığı Yazıcızade’nin bu iddiasını kuvvetlendirmektedir. Bu sebeple Hüsamettin Çoban ailesinin bu bölgede bulunan Kayı topluluğuna mensup bulunduğu ve bu Kayı topluluğunun da Selçuklu devrinde Kastamonu-Ankara arasına yerleştirilen 100.000 çadırlık Türkmen grubuna dâhil olduklarını söyleyebiliriz.”
Kaynak:Yaşar YÜCEL, "Çoban-Oğulları, Çandır-Oğulları Beylikleri",
KUZEY-BATI ANADOLU TARİHİ, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1980, sayfa 33.
Yukarıdaki bilgilerden anlaşılacağı gibi ve ayrıca Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Recep YAŞA hocamla Orta Asya Türk Tarihi derslerinde yaptığımız mülahazalar neticesinde KAYI lı olduğumu söylediğimde sayın hocamın tespiti şu şekilde idi:
“Ilgaz’ın göç yolları üzerinde olması tarih boyunca önemini artırmıştır ve Orta Asya’dan da sürekli Anadolu’nun içlerine doğru sürekli Oğuz Boyları göç etmektedir. Bu Boylardan biride Kayı’dır. Bir iki aile çeşitli sebeplerle (hastalık, doğum gibi ) göçe devam edemeyip konakladıkları yerlere yerleşmişlerdir. Böylece Anadolu’nun çeşitli yerlerinde Oğuz boylarının adı ile anılan köyler mevcuttur.”
Köyümüzün Oğuzların Kayı boyundan olduğunu bilmekteyiz. Ama kesin olarak şu tarihte yerleşmişiz, şu tarihte şu varmış şeklinde bir araştırma henüz yapılmamıştır. Yeni yetişen nesillerimizden imkan buldukça bu konuda araştırmalar bekliyoruz.
|